Gençler neler yapıyo baksana:
http://betterbooktitles.com
Edebiyat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Edebiyat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
21 Eyl 2012
4 Nis 2012
22 Mar 2012
22 Kas 2011
20 May 2011
Bazı fotoğraflar
12 May 2011
Semaver hep kaynasın
"Semaver, ne güzel kaynardı. Ali semaveri, içinde ne ıstırap, ne grev, ne de kaza olan bir fabrikaya benzetirdi. Ondan yalnız koku, buhar ve sabahın saadeti istihsal edilirdi."
Sait Faik Abasıyanık, "Öyle Bir Hikâye", YKY, s.13.
Sait Faik Abasıyanık, "Öyle Bir Hikâye", YKY, s.13.
31 Oca 2011
Alaman - 11
"Yaşasın Alaman," dedi Hamdi. "Alaman Kara Bekirden de yaman."
"Alaman bizim kardaşımız," dedi İbrahim İbo. "Silah arkadaşımız. Alamanda ton kadar akıl var."
"Alaman bizim öz bir yoldaşımız," dedi Hamdi. "Aaaah, onun ulu önderi Hitler Paşa bir ölmeyeydi."
"Düşmanları çekemediler onun yiğitliğini de öldürdüler," dedi İbrahim İbo. "Yiğit adam saf olur. Düşmanları onun saflığından faydalanmışlar. Hitler öldüğünde onun yüreğini yarmışlar, tam dört yürek çıkmış göğsünden, hepsi de bir arada."
Yaşar Kemal, Demirciler Çarşısı Cinayeti. Adam Yay. s.252
"Alaman bizim kardaşımız," dedi İbrahim İbo. "Silah arkadaşımız. Alamanda ton kadar akıl var."
"Alaman bizim öz bir yoldaşımız," dedi Hamdi. "Aaaah, onun ulu önderi Hitler Paşa bir ölmeyeydi."
"Düşmanları çekemediler onun yiğitliğini de öldürdüler," dedi İbrahim İbo. "Yiğit adam saf olur. Düşmanları onun saflığından faydalanmışlar. Hitler öldüğünde onun yüreğini yarmışlar, tam dört yürek çıkmış göğsünden, hepsi de bir arada."
Yaşar Kemal, Demirciler Çarşısı Cinayeti. Adam Yay. s.252
20 Tem 2010
Uşak Gotiği
Mefruşatçı Fehmi'nin, hakkında bir zamanlar kolum gibi sazanları eliyle suyunun yüzünden topladığına dair kuyruklu yalanlar savurmaktan kaçınmadığı ama çoktandır kurumuş olan Dokuz Sele Deresi'nin yanıbaşındaki dükkânını açmak için erkenden kalkan Tesisatçı Şeref, Çakaloz Sokak'taki evinden yürüyerek on dakika çeken İsmetpaşa Caddesi'ne çıktığında zıpkın gibi bir sabah esintisi beyaz şilebezi gömleğini yalayıp geçti. Kendisi gibi erken kalkan esnaflardan, erken iş tutan seyyar satıcılardan, okullarına ya da işlerine gitmek için evden erken çıkan öğrencilerden, memurlardan ve odacılardan tanıdıklarına selam vererek tempolu bir yürüyüş tutturan Tesisatçı Şeref, evde sabah kahvaltısı yapmış olduğu halde İş Bankası'nın karşısındaki simitçiden bir tane de simit alıp, Belediye'nin önünden geçerek Mimar Sinan Sokağı'na saptı ve gördüğü manzara karşısında cin çarpmışçasına donup kaldı olduğu yerde.
Zira Mimar Sinan Sokağı'na bakan tarihî Ulu Camii'nin yanıbaşında, şehrin göbeğinde kapkara, korkutucu, görkemli bir gotik kilise yükseliyordu.
Arkası belki yarın, belki yarından sonra...
Zira Mimar Sinan Sokağı'na bakan tarihî Ulu Camii'nin yanıbaşında, şehrin göbeğinde kapkara, korkutucu, görkemli bir gotik kilise yükseliyordu.

12 Oca 2010
Ateş başı

Virginia Woolf'un en melankolik kahramanlarından biri olan Joan Martyn dilsizlere dil oluyor, mutluluğun tarifini veriyor:
"Ama annemin dediği gibi en iyi hikâyeler ateş başında anlatılanlardır ve eğer yaşamımın son günlerini, gördüğü acayip şeylerin ve gençliğinde olup bitenlerin hikâyeleriyle bir kış akşamında bütün ev ahalisini susturup kendini dinletebilen yaşlı bir kadın olarak geçirirsem çok mutlu bir insan olacağım."
Virginia Woolf, The Journal of Mistress Joan Martyn
13 Ağu 2009
The Plot Against America

‘Havacılık kahramanı, cumhuriyetçi ve Yahudi düşmanı Charles Lindbergh, savaş yıllarında ABD başkanlık seçimlerinde Roosevelt’e karşı yarışıp seçimi kazansa dünya ve Amerika nasıl bir yer olurdu?’ sorusunun yanıtı, New Jersey’de yaşayan orta sınıf bir Yahudi ailesinin küçük oğlunun gözünden aktarılıyor romanda, olanca berraklığı ve dürüstlüğüyle.
Roth, bağırış çağırış edebiyat dünyasını ele geçiren şen şatır taklacı güvercinlerden biri değil. Dürüst yazıyor, müdaânasız, süte su katmadan, metne kendisi sızmak yerine okur sızsın diye küçük arıklar, su yolları açarak. Kazmayla kürekle girişiyor kısacası, cicili bicili iş makinalarıyla değil. Yeteneksiz sinema eleştirmenleri gibi bitirecem ama, tarih ve edebiyat meraklıları mutlaka bir göz atmalı.
28 Tem 2009
Son söz
Kenzaburo Oe'nin aktardığına göre, yalnızca 1905-1916 yılları arasında ürün veren Capon romancı Natsume Soseki'nin ölmeden önceki son sözleri şöyle imiş:
"Şimdi ölürsem sıkıntı olur."
"Şimdi ölürsem sıkıntı olur."
23 Tem 2009
Don Kişot

Hem biz de varız bu romanda. Don Kişot'un kendinden zor bir şey talep etmesi üzerine Sanço Panço diyor ki:
"Bunun bana yapılmasına izin vereceğime, Türk olurum daha iyi."
25 Mar 2009
Kibir

"Şimdi 'yazı'nın kendisi bir 'büyüklenme' olarak algılandığı için, 'kibir' de yazının olmazsa olmazı, 'mukaddime'si, mütemmim cüzü gibi, yazının başında, sonunda, içinde-üstünde, ama mutlaka bir yerinde bir kabartma yazısı gibi duruyor. 'Kibri' geçebilirseniz şayet yazıyı da, hikâyeyi de, şiiri de okuyabiliyorsunuz. Bu bazen yazının kibridir, bazen de daha beteri yazarın, şairin kibri."
Aralık 2008, Varlık, Füruzan'la "Sevda Dolu Bir Gençlik"
1 Şub 2009
10 Oca 2009
Ahmet Hamdi Bey'den mukavemet dersleri
"Zaten evde kadın bulunmadığını anlamıştım," dedi.
"Nereden anladınız?"
Genç kadın aynadan doğru cevap verdi:
"Eşyada mukavemet yok. Kadın olan evde bu kadar uysallık olmaz."
Ahmet Hamdi Tanpınar, Bütün Öyküleri, YKY, s. 153, Yaz Yağmuru
"Nereden anladınız?"
Genç kadın aynadan doğru cevap verdi:
"Eşyada mukavemet yok. Kadın olan evde bu kadar uysallık olmaz."
Ahmet Hamdi Tanpınar, Bütün Öyküleri, YKY, s. 153, Yaz Yağmuru
30 Ara 2008
Yeni yıl tebriği
Yeni yıl tebriğiniz Sinsırlı El Kohen'den geliyor:
The Music Crept By Us
İdarenin dikkatine
sunmak isterim ki:
içkilere su katılmış
vestiyerdeki kız
frengiden muzdarip
ve çalan orkestra da
eski Nazi canavarlarından mürekkep
Ama bu yılbaşı gecesi,
ben de ağız kanseri olduğum için
kâğıttan külahımı
tümörlü başıma geçirip,
dans edeceğim.
Leonard Cohen
Oricinal hali:
The Music Crept By Us
I would like to remind
the management
that the drinks are watered
and the hat-check girl
has syphilis
and the band is composed
of former SS monsters
However since it is
New Year's Eve
and I have lip cancer
I will place my
paper hat on my
concussion and dance.
The Music Crept By Us
İdarenin dikkatine
sunmak isterim ki:
içkilere su katılmış
vestiyerdeki kız
frengiden muzdarip
ve çalan orkestra da
eski Nazi canavarlarından mürekkep
Ama bu yılbaşı gecesi,
ben de ağız kanseri olduğum için
kâğıttan külahımı
tümörlü başıma geçirip,
dans edeceğim.
Leonard Cohen
Oricinal hali:
The Music Crept By Us
I would like to remind
the management
that the drinks are watered
and the hat-check girl
has syphilis
and the band is composed
of former SS monsters
However since it is
New Year's Eve
and I have lip cancer
I will place my
paper hat on my
concussion and dance.
17 Ara 2008
Abdullah Efendi

Tanpınar'ın Abdullah Efendi'nin Rüyaları adlı öyküsünden.
Ahmet Hamdi Tanpınar, Bütün Öyküleri, YKY, s. 22
16 Ara 2008
Amat

İhsan Oktay"i hayranlıkla takip ediyoruz, kitaplarını kutsal telakki edeceğiz kutsala inancımız olsa, o kadar. Amat’la birlikte Akdeniz’e açıldık dün, edebiyatın sularında zevkle yüzüyoruz, mavi turun en hasına biz çıkmışız sarı bir yeraltı treninin içinde seyretmemize rağmen.
Hayranlıkla, gıptayla, saygıyla ve zemberekten boşanmışçasına okuyoruz Uzun İhsan'ın romanlarını.
Not: İşten güçten uzun zaman eline kitap almayan bir arkadaş, bi şeyler önermemi istemişti edebiyata yeniden dönmek, kitapları yeniden sevebilmek için. Ne önereyim diye düşünürken, İzmir İletişim'de "Puslu Kıtalar Atlası" ilişiverdi gözüme, oracıkta aldırdım. Sonraki görüşmemizde ağzının suyu akıyordu, hemen koşmuş "Kitab-ül Hiyel"i almaya. Böyle de tılsımı var işte Uzun İhsan romanlarının. Bostanlı'daki evinden daha uzun yıllar bildirsin isterim.
19 Ağu 2008
Kaufman

Beat kuşağı şairlerinden olan Kaufman, 1963 yılında Kennedy suikastının ardından, Budist inançları gereği konuşmama yemini etmiş ve 1975 yılında, Vietnam savaşı bitene dek daha da azğını açmamıştır.
1975 yılında savaş bitince bir kafeye giden Kaufman, şu şiirle bozmuştur 12 yıllık suskunluğunu:
All those ships that never sailed
The ones with their seacocks open
That were scuttled in their stalls...
Today I bring them back
Huge and transitory
And let them sail
Forever
22 Oca 2008
Thomas Mann'dan Rehavet'e destek
ÇHA - Venedik
Ünlü Alman yazar Thomas Mann'dan, Rehavet Havası adlı bulonk sitesinde, yazarın Fransız Teğmenin Kadını adlı romandan hareketle ortaya koyduğu tezlerine üstü kapalı destek geldi.
Mann'ın, "Venedik'te Ölüm" adlı romanında, şu satırlarıyla Rehavet'e destek verdiği öne sürülürken; Napoli Lunaparkı'ndaki balerinde mahsur kalan Rehavet konu hakkında yorum yapmadı:
"(...) Kötü şeyler yazdığı sanılmasın: Geçen yılların yararı, kendisini ustalığından her an tam bir gönül rahatlığıyla emin hissetmesi olmuştu hiç değilse. Fakat bütün bir ulusun kutladığı bu ustalıktan o hoşnut olmuyor, eserini kıvılcımlı pırıltılar saçan bir dehanın belirtilerinden yoksun buluyor, zevk sahibi okurlarının, daha önemli bir üstünlük olması gereken içerik derinliğinden daha çok bu zekâ parıltılarından hoşlandıklarını görüyordu."
Thomas Mann'ın seksi fotoğrafları için tıklayın.
* ÇHA: Çocuk Haber Ajansı (Sloganı: Çocuktan Al Haberi!)
Ünlü Alman yazar Thomas Mann'dan, Rehavet Havası adlı bulonk sitesinde, yazarın Fransız Teğmenin Kadını adlı romandan hareketle ortaya koyduğu tezlerine üstü kapalı destek geldi.
Mann'ın, "Venedik'te Ölüm" adlı romanında, şu satırlarıyla Rehavet'e destek verdiği öne sürülürken; Napoli Lunaparkı'ndaki balerinde mahsur kalan Rehavet konu hakkında yorum yapmadı:
"(...) Kötü şeyler yazdığı sanılmasın: Geçen yılların yararı, kendisini ustalığından her an tam bir gönül rahatlığıyla emin hissetmesi olmuştu hiç değilse. Fakat bütün bir ulusun kutladığı bu ustalıktan o hoşnut olmuyor, eserini kıvılcımlı pırıltılar saçan bir dehanın belirtilerinden yoksun buluyor, zevk sahibi okurlarının, daha önemli bir üstünlük olması gereken içerik derinliğinden daha çok bu zekâ parıltılarından hoşlandıklarını görüyordu."
Thomas Mann'ın seksi fotoğrafları için tıklayın.
* ÇHA: Çocuk Haber Ajansı (Sloganı: Çocuktan Al Haberi!)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)